İ’lây-ı Kelimetullah Davası
İ’lây-ı Kelimetullah, Kelime-i Tevhid nurunu bütün gönüllere ve kafalara nakşetmek demektir.
Bu kadar "kavram" kargaşasının yaşandığı günümüzde;
İ’lây-ı Kelimetullah,
Ümmetçilik ve Türk Milliyetçiliği Üzerine Düşünceler...
"Müslümanın asıl Davası olan İ’lây-ı Kelimetullah; Allah Kelâmını (Kur’an-ı Kerim ve O’nun hükümlerini) yüceltmek, savunmak
ve Allah’ın emrettiği şekilde yaşamak demektir.
Allah’tan başka ilah yoktur, Hz. Muhammed (s.a.v) O’nun kulu ve Resulüdür." temel ilkesine inanmak ve Allah (c.c)’ın
mukaddes hükümlerini ve ölçülerini insanların yaşadığı yeryüzünün her noktasına ulaştırma gayreti içinde olmak demektir.
İ’lây-ı Kelimetullah, Kelime-i Tevhid nurunu bütün gönüllere ve kafalara nakşetmek demektir. İnsanları sömüren, ezen ve
alçaltan her çeşit batıl inanca karşı mücadele etmek demektir.
İşte bu yüzdendir ki, Türkler İslâmdan önce "Kızıl Elma" dedikleri Acun Hakimiyeti Ülküsü ile savaşırken , İslâmdan sonra
Ülküsünü İ’lây-ı Kelimetullah Davası diyerek Savaşlarına "cihad" karakterliğini kazandırmışlardır..."
Dünyanın neresine giderseniz gidin özellikle Avrupada, Türk=Müslüman diye anılır.Bu yüzdendir ki Avrupada 11 Eylül olayları
olduktan sonra Türklere karşı tutumlar daha da çok gerilmiştir.Bununla birlikte Dünyadaki zalimliklerin ve zulümlerin olduğu
Coğrafyalara bakıldığında tamamına yakının Türk ve Müslüman Coğrafyaları olduğu açık bir şekilde bellidir.Yani istenilse de
istenilmese de Dünyadaki belirli güçler ve konjüktürel gelişmeler tarihten bu yana Türk Milleti ile İslâmı birbirine
bağdaştırmıştır.
Türk Milleti İslâmiyete geçtikten sonra üzerine bir misyonu daha eklemiştir.O da İslâm Ümmetinin Birliğini ve beraberliğini
sağlayacak ve bir arada tutacak "Lider Güç" olma misyonu...
Bu Misyon Türk Milleti'nin diğer Milletlerden Irk bakımından üstün olması anlamına gelmemektedir; Nasıl ki Peygamberin
Araplardan olması ile Arapların diğer kavimlerden üstün olmayacağı gibi, Türk Milleti'nin de Ümmete Liderlik yapması "Üstün"
olacağı anlamına gelmemektedir.Kaldı ki Türk Milleti; yaradılıştan gelen bazı insani özellikler ve "töre" diye kabul ettikleri
kültürleri ile ayrıca İslâma geçmeden önce de "Tek Tanrılı" dine mensup olmaları bakımı ile de çoğu kavimlerden "farklı"
olduğunu göstermiştir.
Ümmetin Birliği ve Ümmetin dirliği İslâm'a sarılış ile olur.Ümmetin bir ve diri olabilmesi için güçlü ve birbirine kenetlenmiş
olması gerekir.Rabbimin Sancaktarlığı Türk'e vermesindeki sebep de budur.Türk bu kenetlenmenin başı olma rolünü ifâ etmek
için elinden geleni yapmalıdır.Bu ifâ etme de ancak ve ancak birinci basamaklardan biri olan Türk Milliyetçiliği ile olur.
Kardeş Müslümanlar ancak ve ancak Birbirine kenetlenir ve Dünyaya karşı bir olduklarını gösterebilirler ise kafirlerin yaptıkları
zulüm ve zalimliklerden kurtulurlar.
Türk İslam Davasına gönül vermiş Türk Milliyetçisi Davası İlay-ı Kelimatullah davası Ümmetin refahını ve Rabbimizin Kelâmını
yeryüzüne hâkim kılmayı hedefler.
İşte bu Ülküye ulaşmak için birinci basamak Millet olmaktır zira Millet olma şuuru ile ancak ve ancak Türk Milleti Ümmet ile
kenetlenebilir ve üzerine düşen misyonunu yerine getirebilir...
Bu nedenledir ki;
Ülkücü Uzak ve yakın Ülküsünü anlatırken;
İ’lây-ı Kelimetullah,
1-Türk Lider,
2-Muasır Medeniyetler Seviyesine gelmiş Milliyetçi Türkiye,
3-Turan (Türk Birliği),
4-Türk'ün Dünya Hakimiyeti,
5-Dünyada Ne kadar Akmış ve Akan Türk ve Müslüman Kanı var ise Hesabının sorulması,
6-Nizâm-ı Âlem,
....İ’lây-ı Kelimetullah....
diye anlatır.
Bu sıralamalar önemlidir zira baştaki "İ’lây-ı Kelimatullah" kendi içerisinde ve çevresinde Rabbinin hükümleri ile yaşaması
Ülküsüdür, sondaki "İ’lây-ı Kelimatullah" ise Bütün dünyaya yaşatmaktır.Aradaki merhaleler ise bu kutlu yolda izlenilmesi ile
pratiğe en kolay dönüştürülebilecek yolları göstermektedir.Dikkat ederseniz her Ülküden sonra virgül koydum zirâ saydığım
her Ülküye ulaşılmak ile Türk Milleti'nin gönderildiği Bu Beşeriyetteki görevi bitmez.Görev ancak ve ancak "nokta" koyduğum
"İ’lây-ı Kelimatullah" Ülküsüne ulaşmak ile biter.
İşte bu yüzdendir ki; Ülkücü Uzak ve yakın Ülküsünü iyi bilmeli baştaki "İ’lây-ı Kelimatullah" davasının gereğini yapmadan yani
Allah (c.c)'ın Hükümlerini kendisi ve yakın çevresi üzerinde yaşamadan ve yaşatmadan Cihana yaşatamayacağını bilmeli ve
ona göre hareket etmelidir....
Rabbim bu yolda yanlışlarımız var ise bizi affetsin ve Ülkümüze yakışır hareket etmemizde bize yardımcı olsun.
Bu yol kutlu bir yoldur,Niyeti hâlis olanın kurtuluş yoludur,Rabbim bu yolda hâlis niyetler ile gidenlerden râzı olsun...
Alıntı:Murat ÇALIK
Alıntı:Murat ÇALIK