Hedef Turan
Rehber Kur'an Hedef Turan

Nizam-ı Alem Nedir ?

Yaratan Rabbinin adıyla...
Kurucusu ve biricik önderi Resulullah (S.A.V.) olan davanın adıdır İ'lâ-yı Kelimetullah için Nizâm-ı Âlem.
Şehadet günlüğüdür.
Tarık Bin Ziyad'a İspanya'ya geçtikten sonra ilk iş olarak gemileri yaktıran, Melikşah'ın Akdeniz'in köpüklü sularına atıyla yürüyüp "Ya Rabbi, bu denizi önüme çıkarmasaydın, senin adını denizin ötesine yayacaktım"diye haykırtan, 21'lik delikanlı Fatih'e gemilerini karadan yürüttüren, Yavuz'a dünya haritasını açtırıp ta "Bu dünya iki hükümdara dardır" dedirten sevdadır Nizâm-ı Âlem...
Çanakkale'dir, Balıkesirli Seyid Çavuş'un 250 kiloluk mermiyi namluya sürdüğündeki yürek çırpıntısıdır. 
Hindukuş dağlarının barut ve cihad kokusudur.
Nizâm-ı Âlem verecek bir can borcu olduktan sonra "Ha urganda, ha yorganda" diyenlerin ezgisidir... Darağacında doğan Anka kuşudur..
Cevher Dudayev'dir Nizâm-ı Âlem... Aliya İzzet Begoviç'tir...21.yüzyılda yankılanacak en gür sedadır..
Türküsü Mehter olan ülküdür..
Selam olsun zulme karşı koyanlara
Ve haksızlık karşısında susmayanlara...
 
ALPEREN
Bilediğinde nabız atışını yüreğinde kalp atışıyla akort edip ebedi besteyi terennüm eden kahraman…
Koca sultan Alparslan’dan Alpliğini ,hoca Ahmet Yesevi ve Horasan Erenlerinden ermişliğini alan zirve insan…
Gündüzü tesbih çekme suhuletiyle rızayı bari için kılıç sallamakla, geceyi de kılıç keskinliğinde tesbih ve cihat heyecanında zikirle geçiren babayiğit …
İ’lâ-yı Kelimetullah uğruna Anadolu’yu ilahi bir dantela gibi işleyip motif motif Tevhid’e kolonize eden teslimiyet gönüllüsü…
Diyar-ı Rum’u Kutsi bir kanaviçe gibi örüpte desen desen Türkiyeleştiren ve İslam’a kanalize eden bir Gazi-Derviş. 
Zikir-fikir-şükür sacayağında sabitayak bir cengaver… Allah’ın yolunun delisi… belki velisi...
Yıldızlar ötesi yankılanan Mukaddes davanın kilometre taşı.. Köprübaşı.. 
Ve kalemşör…
ALPERENLİK; dağ gibi bir imanı yumruk kadar bir kalbe sıkıştırma işi.. İmanın demir gibi her dem köz köz işlenişi.. Hizmette önde, ücrette arkada olma becerisi.. Dünya ve ahiret dengesini kurma ve koruma başarısı...
Alpliğe eren; bileğinin hakkını vermiştir.
Erenliğe eren; yüreğinin hakkını vermiştir. 
Alperenliğe eren; Maksuda ermiştir.
Vesselam…
İ'LÂY-I KELİMETULLAH
 
 
Her türlü küfür, şirk ve ilhada karşı Allah ın varlığını, birliğini, İslâm ın yüceliğini ve Kur'an-ı Kerim in üstünlüğünü savunmak anlamına gelir.
 
 
 
İ'lây-ı Kelimetullah, Allah kelâmını (Kur an-ı Kerim ve O nun hükümlerini) yüceltmek, savunmak ve Allah ın emrettiği şekilde yaşamak demektir.
 
 
"Allah tan başka ilah yoktur, Muhammed O nun kulu ve Resulüdür." temel ilkesine inanmak ve Allah (C.C.) ın mukaddes hükümlerini ve ölçülerini insanların yaşadığı yeryüzünün her noktasına ulaştırma gayreti içinde olmak demektir."
 
 
 
İ'lây-ı Kelimetullah, Kelime-i Tevhid nurunu bütün gönüllere ve kafalara nakşederek, bütün sahte tanrıları, bütün kanlı dikdatörleri ve bütün putları yıkmak demektir. İnsanları sömüren, ezen ve alçaltan her çeşit batıl inanca karşı mücadele etmek demektir.
 
 
İ'lây-ı Kelimetullah davası herşeyden önce Allah tan başka ilah yoktur gerçeğini görmeye, bildirmeye ve daha sonra da bunu yayma ve yüceltmeye bağlıdır. Her müslümanın ilk görevi, kendini, ailesini, milletini ve topyekün insanlığı sahte mabudların tasallutundan kurtarmaktır. 
 
 
 
 
İ'LÂY-I KELİMETULLAH İÇİN NİZÂM-I ÂLEM
 
 
 
İ'lây-ı Kelimetullah için Nizâm-ı Âlem, ırkları, kavimleri, milletleri ezmeden, inkâr etmeden, zayıflatmadan, bir diğerinin tahakkümüne sokmadan, birer Ademoğlu olarak kendi millî şahsiyetleri ve şuurları içinde tutarak, küfürden, batıldan, haramdan arındırarak huzura kavuşturmak demektir. Bütün mü minleri (ırk-ırk, kavim-kavim, millet-millet) İslâm kardeşliği şuuru içinde barışa ve İslâm a hizmette yarışa davet etmektir.
 
 
 
İnsanların yaşadığı âlemde temel belirleyici Kur an olursa; Allah ın nizamı âleme hakim olur ki; işte Nizâm-ı Âlem budur. Bu dava için mücadele etmek; Kur an ı yücelterek Allah ın rızasını kazanmakla olur.
 
 
NİZÂM-I ÂLEM NASIL GERÇEKLEŞİR?
 
Nizâm-ı Âlem, bir merdivene benzer. Bu merdivenin basamakları
 
*Nizâm-ı Nefs 
*Nizâm-ı Aile 
*Nizâm-ı Çevre 
*Nizâm-ı Millet 
*Nizâm-ı Devlet… 
*Nizâm-ı Turan 
*Nizâm-ı Ümmet 
*Nizâm-ı Âlem dir. 
 
 
Değerlendirmelere geçmeden evvel bir noktanın altını çizmekte fayda görmekteyiz. Nizâm-ı Âlem her ne kadar nihaî bir hedef olsa ve ona varıncaya kadar geçilmesi gereken merhaleleri bulunsa da, bu yolda yapılması gereken çalışmalar ve verilmesi gereken mücadele bir bütünlük arzetmektedir. Bu safhaların her birinden tam netice aldıktan sonra diğerine geçmek gibi bir anlayış, hiç de doğru olamaz. Eğer böyle bir anlayışın doğruluğu savunulacak olursa, hayatın gerçekleri ve dava anlayışının ciddiyeti gözardı edilmiş olur. Burada yapılan basamaklandırma metodun sağlıklı olması, kadronun şuurlanması ve branşlaşması, akılcı ve ilmî bir bakış açısı kazanılması ve sabırdan uzaklaşılmaması gibi sebeplere dayanmaktadır. Bu noktada iki husus asla akıldan çıkarılmamalıdır: Birincisi, Cenab-ı Rabbûl âlemin in takdir ve tecellisi dışında asla bir şeyin gerçekleşemeyeceğidir. Yani, insan ne yaparsa yapsın, ne kadar uğraşırsa uğraşsın, O (C.C.) müsaade edip "Ol" emrini vermedikçe hiç bir şey olamaz. Bununla beraber, kul, Rabb ine bırakarak yolunda yürümeye devam eder. İkincisi ise, hayatın her safhası ve insanın her işinin bir imtihan vasıtası olduğudur. Bizler kul olarak neticeyi belirleyemeyiz ama üzerimize düşen herşeyi yapmakla mükellefiz.
 
 
Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol